Kayıtlar

Ev, arsa ve araziyi noterden satmak mümkün mü?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------- Bir taşınmazın satışı, satma sözü verilmesi bağışlanması, üzerinde ipotek kurulması, üzerinde bir ayni hak( üst hakkı, geçir hakkı, kaynak hakkı, sükna hakkı vb.) kurulması resmi şekle tabidir .  Sayılan bu işlemlerin satma sözü verilmesi hariç tümünde resmi şekil bakımından yetkili makam tapu memurudur. Bir taşınmazı bir başkasına satma sözü verilmesine ilişkin sözleşmeye "t aşınmaz satış vaadi sözleşmesi" denir. Bu sözleşme de resmi şekilde yapılmakla birlikte yetkili resmi makam tapu memuru yerine NOTER'dir. Uygulamada tapu harcı ödememek, alım satımdan doğan gelir vergisi ve katma değer vergisinden kaçınmak için gayrimenkullerin tapuda devredilmek yerine noterden satış vaadi sözleşmesi yapıldığı sıkça görülmektedir. Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com (212) 527 87 60 (5

Fiyat teklifleri bağlayıcı mıdır?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------- Bir malın sözgelimi 1.000 TL olan fiyatını yüksek bulan alıcının 800 TL'ye olmaz mı diye sorduğunda, satıcı olur dediği anda sözleşme kurulmuş sayılır.    Alıcının sorusu yeni bir icap satıcının olur demesi ise kabul yerine geçer. Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com (212) 527 87 60 (532) 494 03 66 www.mehmettoprak.av.tr

Kefilin sorumlu olacağı tutar sözleşmede gösterilmek zorunda mıdır?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------- Kefilin sözleşmede belirtilen miktarla sorumlu olması yani "b elli miktarla sınırlı sorumluluk" ilkesi gereği, bir kimse başkasının borcunun en çok ne kadarlık kısmına kefil olduğunu kendi el yazısıyla yazmadıkça kefalet sözleşmesi geçersizdir. (Yeni Türk Borçlar Kanunu madde 583) Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com (212) 527 87 60 (532) 494 03 66 www.mehmettoprak.av.tr

Şehir dışına okumaya gidenler veya cezaevine düşenler ikametgahlarını nakletmek zorunda mıdır?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ----------------------------------------   Medeni Kanun'umuzun 22. maddesi uyarınca, eğitim , sağlık , bakım veya ceza  nedeni ile belirli bir yerde kurumlarından birinde bulunulması , yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmaz.  Yani cezaevine yatan bir mahkum, sanatoryuma yatan bir hasta , yatılı okula başlayan bir öğrencinin sırf bu nedenle yerleşim yeri değişmediğinden ikametgahını nakletmesi de gerekmez.  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com (212) 527 87 60  (532) 494 03 66 www.mehmettoprak.av.tr

Bir kimsenin iyiniyetli olması ona ne gibi haklar sağlar ?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------- İyiniyet kavramı çeşitli hukuki düzenlemelerde iyiniyet sahibi kişiye pek çok olanak sağlar.    Bunlardan en önemlisi bir hakkı devren kazanan kimsenin iyiniyetli olması halidir.  Zira iyiniyetli şahısların zilyetliğini devren kazandıkları eşya üzerinde mülkiyet hakkının da sahibi olması mümkündür.  S ahibinin elinden isteği olmadan çıkan taşınırlarda kural olarak iyiniyet korunmaz. Sahibinin elinden isteği ile çıkan bir taşınır eşya ise o şeyin mülkiyetini geçerli biçimde kazanır. Bir taşınırı emaneten elinde tutan bir kişiden onun emanetçi olduğunu bilmeden satın alan ya da sınırlı ayni hak edinen iyiniyetli kişilerin de elde ettikleri bu hakları korunur. Yine tapu sicilindeki tescil kaydına güvenerek iyiniyetle mülkiyet hakkı kazanan kimsenin de iyiniyeti korunur. Av. Mehmet TOPRAK av

Mevzuat ne anlama gelir ?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------- Belirli konu veya kurumda geçerli hukuk kurallarının bütünü anlamına gelir.  Örneğin, iş hukuku mevzuatı dendiğinde iş hukuku alanındaki tüm kanun, tüzük,yönetmelik vd. hukuk kaynakları ifade edilmek istenir.  Mevzuat kelimesi bazı kamu görevlileri tarafından, yurttaşların istek ve sıkıntılarına ilgisiz kalmanın bahanesi olarak kullanılır.  Yurttaşların isteklerini geri çevirmek isteyen bazı kamu yöneticileri, bir işin neden yapılamayacağını açıklamak için "mevzuat böyle", "mevzuata aykırı", "mevzuatta yeri yok" şeklinde süslü ifadeler kullanırlar. Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmetoprak.com (212) 527 87 60 (532) 494 03 66 www.mehmettoprak.av.tr

Türkiye Büyük Millet Meclisi ne iş yapar ?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------- Kanunları yapan,  yapılmış kanunları değiştiren veya kaldıran devlet organı Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir.  Kanun yani yasa yapmak yetkisine sahip olduğu için yasama organı olarak da anılır. Ayrıca: a.) Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; b.) Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek;  c.) Bütçe ve kesinhesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek;  d.) Para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek;  e.) Milletlerarası andlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak,  f.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek; gibi çok önemli görevleri de yerine getirir.  Av. Mehmet TOPRAK avuka t@mehmettoprak.com (212) 527 87 60 (532) 494 03 66   www.mehmettoprak.av.tr

Cumhurbaşkanı savaş ilan edebilir mi?

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------- Savaş ilân etmek yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi' ne aittir.  Ancak Türk yük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğram iye Büası ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir. (Anayasa madde 92) Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com (212) 527 87 60 (532) 494 03 66 www.mehmettoprak.av.tr

GAİPLİK

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60   Gsm (532) 494 03 66 ------------------------------------------- Gaiplik  kayıp olma. Gaip ve gaiplik kelimelerinin, sözlükte yer alan çeşitli anlamları mevcut. Burada yer alan açıklamaları birleştirdiğimizde gaiplik kavramını,  "nerede olduğu bilinmeme" olarak açıklayabiliriz. (bakınız : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük )    Medeni Kanunun 31. maddesine göre, bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır. Medeni Kanunun 32. maddesine göre, ölüm tehlikesi içinde kaybolan kişiler ile veya ölüm tehlikesi içinde kaybolmamış dahi olsa kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir. Uzun süredir haber alınamama if

Ayırt Etme Gücü - Temyiz Kudreti - Mümeyyiz Olmak

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------------- Eski metinlerde yer alan temyiz kudreti, mümeyyiz olmak şeklindeki terimlerin yerini, bu gün ayırt etme gücü terimi aldı. Medeni Kanun metninde, ayırt etme gücünden ne anlaşılması gerektiği açıklanmamış. Ancak kanunun 13. maddesinde yer alan düzenleme, ayırt etme gücü kavramını anlamamıza yarayacak bir ip ucu sunmakta.  Madde metninde yer alan:  -yaş küçüklüğü,  -akıl hastalığı,  -akıl zayıflığı,  -sarhoşluk  ya da bunlara benzer sebepler,   akla uygun biçimde davranma yeteneğinin olmadığını gösteren haller olarak sayılmıştır.   Öyle ise ayırt etme gücünü, akla uygun biçimde davranma yeteneği olarak tanımlamak mümkündür. Akla uygun biçimde davranmaktan ne anlaşılması gerektiğini ise Medeni Kanun'un 9. maddesinden yola çıkarak tanımlayabiliriz. 9. madde ile bir kimsenin kendi i

Arsa ve Arazi Arasındaki Fark

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 -------------------------------------------------- Arsa kavramı Emlak Vergisi Kanunu'nun 12. maddesinde tanımlanmıştır. Kanunun tanımına göre her arsa bir arazidir. Arazi, sınırları tepeler, dağlar, yollar, dereler, duvarlar, ağaçlıklar yolu ile belirlenen gibi vb. işaretlerle belirlenen yeryüzü parçalarıdır. Bir arazi  belediye sınırları içindeyse ve belediyece parsellenmiş ise arsa adını alır. Bir arazinin arsa sayılıp sayılmamasının önemi, ödenecek emlak vergisi hesaplanırken ortaya çıkar. Arsalarda emlak vergisi en yüksek oran üzerinden hesaplanır. ( Büyükşehir sınırları içinde binde altı, normal bölgelerde binde bir) Arsa niteliğini taşımayan boş araziler ise en düşük vergi oranı üzerinden vergilendirilir. (Büyükşehir belediyesi sınırları içinde ise binde iki, normal bölgelerde binde bir ) Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com

Alt İşveren

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------------- Taşeron adı ile anılan çalışma düzeni.  Taşeronluk kavramı,  fason olarak görülen işleri de içeren geniş bir kavramdır.  İş Kanunu  sadece bir işyerinde sürekli olarak taşeron işçisi çalıştırılmasını, "alt işveren asıl işveren ilişkisi" adı altında ele alır.  Taşeron işçisinin sürekli olarak çalıştırıldığı, işin görüldüğü işyerinin işletmecisine, asıl işveren adı verilir. Asıl işverenden aldığı işi bu işyerinde sürekli olarak çalışan işçilerine gördüren taşeronlara ise, alt işveren adı verilir.  İş Kanunu ile bir işyerinde sürekli olarak taşeron işçisi çalıştırılması zorlaştırıldı. İş Kanunu uyarınca, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında, işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine yönelik asıl işlerde sürekli olarak taşeron işçisi ça

Akort Ücret

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------------- Ücretin aylık haftalık sabit olarak ödenmesi yerine yapılan iş miktarına göre belirlenmesi yöntemi. En çok parça başı ücret şeklinde bilinir. Parça başı ücret sisteminde yapılan iş karşılığı ödenecek ücret hesaplanırken birim fiyat üretilen ürün yani parça sayısı ile çarpılır. Ücretin hesaplanmasında,  işin türüne göre, birim fiyat yerine, metrekare, boy veya ağırlık gibi ölçütler de kullanılabilir. A v. M ehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com (212) 527 87 60 (532) 494 03 66 www.mehmettoprak.av.tr 

Bir işyeri açmaksızın web tasarımı işi ile uğraşanların vergilendirilmesi

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------------- İnternet kullanıcılarının sayısının artması, küçük işletme ve gerçek kişileri kendilerine ait bir web sayfasına sahip olmaya yöneltiyor. Küçük işletme sahipleri ve bireyler açısından,  profesyonel bir dizayn firması ile anlaşmak ağır bir mali yük.  Web sayfalarını bu işlerden anlayan bir tanıdığa yaptırmak en ucuz ve hızlı çözüm. Tasarım işi ile uğraşanlar açısından, alınan ücretler az ancak bir işyeri açmanın maliyetine katlanmak söz konusu değil.  Bu durum, bir işyeri açmaksızın, açıktan alınan ücretler karşılığı web tasarımı işini oldukça popüler hale getirdi. Web tasarımı hizmetleri Gelir Vergisi Kanunu'nun 18. maddesinde açıklanan serbest meslek kazançları istisnası kapsamında yer alıyor.  Çünkü bir web sayfası esasen, bilgisayarlar arası bilgi aktarımı için hazırlanmış html kodları ve

Vergi Dairesi Tarafından Geçersiz Sayılan Özürlü Raporlarının Durumu

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ---------------------------------------------- Bir kimse  engellilere sağlanan vergi ve sigorta haklarından yararlanmak istediğinde, kendisinden sağlık raporu alması istenmektedir. Yeni işe başlayanlar için kişinin engelli olup olmadığının belgelenmesi açısından rapor almasının istenmesi anlaşılır bir uygulamadır.  Ancak idare daha önce alınmış bir sağlık raporu ile engelli olarak çalışmış kişilerden dahi iş değiştirdiği zaman yeniden sağlık raporu almasını istemektedir. Engellilik oranlarını ölçmeye yarayan kriterlerin yazılı olduğu yönetmelikler sürekli değişmektedir. Her yeni yönetmelik ile engelli raporu almak giderek zorlaşmaktadır.  Eski tarihte alınmış raporlarda engellilik oranı 40 - % 50 olan bir kimsenin yeni yönetmeliğe göre verilmiş bir rapora göre en çok %20 özürlü raporu alması söz konusu olabilmektedir.  İdare  yön

İşçinin rakip firmada

Resim
Yazar:  Av. Mehmet TOPRAK avukat@mehmettoprak.com Tel.  (212) 527 87 60 Fax.  (212) 527 87 60 Gsm (532) 494 03 66 ----------------------------------------------- İnternet üzerinden kopyala yapıştır yöntemi ile hazırlanıp, işçilere imzalatılan sözleşmelerde, en dikkat çeken madde, rekabet yasağı maddeleridir. Rekabet yasağı maddeleri ile işçi, rakip firmaya geçmeme sözü vermektedir.  Eğer işçi bu sözünü tutmaz da rakip firmada çalışmaya başlarsa, işverene sözleşmede yazılı olan ceza tutarını ödemeyi kabul etmiş sayılmaktadır. Günümüz pazar koşulları altında, işçinin ekonomik bağımlılığı dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. İşe ihtiyacı olan herhangi bir kimse,  işverenin önüne koyduğu  her kağıdı, bir an bile tereddüt etmeksizin imzalamak zorunda kalmaktadır. Pazar koşulları ne olursa olsun, işveren işçiye karşı hakim konumdadır. İşçi daha ilk günden, işveren tarafından önüne konulan iş sözleşmesini, bir inceleyeyim diyerek bir kenara atamaz. İşçi bir an önce iş